20 Aralık 2014 Cumartesi

The Hobbit: The Battle of The Five Armies (Hobbit: Beş Ordunun Savaşı) /// izlenimlerim...

Film sonrası almış olduğum notları sıcağı sıcağına yazıyorum. 
Direk aklıma gelenleri yazıyorum. O maksatla cümle yapılarından rahatsız edici derecede bozukluklar olabilir.  
Hatta şunu da not etmekte yarar var; Kronolojik bir sıralama beklemeyin lütfen...  

Film genel hatlarıyla masalsı çocukluktan oldukça uzaktı. O her bölümdeki gibi bir türlü kimsenin ölmediği sahneler fazla yoktu ( Bilbo'nun taşlarla goblinleri yere sermesi dışında)

Smaug'un ölümü yeteri kadar özenli çalışılmamış. Çok kısa bir sürede oldukça basit bir şekilde ölüyor. Bu kadar güçlü bir karakterin ölümü bu olmamalıydı. Çok arkada ve uzakta kalmış. 3D'ciler çalışmadı mı yoksa. 2. Fimde tüm detayları gözümüze sokmuşlardı.
Bard'ın o kadar uzaktan Smaug'un derisindeki kopuk pul deliğini görmesi mümkün değil. Ok atmak için çocuğunu kullanıyor. ? O okun arka tüyleri o garibimin ensesini parçalamaz mı?

Bard, bir lider mi? Değil, arabulucu mu? Hayır, bir baba mı? Evet. Çocuklarının peşinden koşmaktan başka bir faydası olmadı.

Yalaka adam...(Alfrid) Espri amaçlı olarak konmuş bomboş bir karakter. Yönetmeni burada anlamak mümkün değil. Boyle bir filmde bu gibi karakterlerin senaryona sokuşturulması ve bir şekilde filmin içine iteklenmeleri bir dabır testi bigi geliyor... Bu konuda çok daha fazla yazarım ama konuyu dağıtmayalım...

Kum yiyenler... Neden varlar ve sonrasında neden yoklar... Savaşa girecekler diye düşünülürken... E nooldu şimdi...

Sauron... Ustalar birliğinin sauronla kapışı.... Bu sahnenin başlangıcı çok güzeldi. Yüzük hikayesini saurondan dinlemek iyiydi. Dövüş sahneleri "immortal" filminden çakmaydı...
( Lordum, immortaldan gelmiş gibisiniz)

Lady, Galadriel'in mücadelesi. İkinci filmdeki Gandalf karşılaşmasının yanında sönük bir sahne olmuş.  
Saruman'ın kararlılığı iyiydi. Nerede döndü acaba bu soru işaretini kafada bıraktı. Sauronun kaçışı ayrı bir fiyasko bence... Işıkla git....
Sauron'un göründü sahnelerde yine aynı efekt kullanılmış. Ben buna inception etkisi diyorum. Kafa içinde kafa içinde kafa içinde kafa içinde kafa içinde kafa ve böyle devam ediyor. Sevmemiştim yine sevmedim.

Cüceleri oldum olası sevmemişimdir ama bu bölümde Bilbo'nunda dediği gibi en iyi yönlerini gördük. Bilbo öyle bir anlatıyor ki, bir kaç cüce yanına alası geliyor insanların....

Angmar: Kuzeyden çok daha çoşkulu bir ordu gelecek ve büyük bir savaş olacak diye beklerken hikaye Thorin ile sınırlanmış. Arkada süren savaş anlamsız bir şekilde göz ardı edilmiş. Angmar'ın O kadar büyük ordusu ve kaleden çıkışı olay olan devasa yarasa sürüleri neredeyse yok gibiydi.

Angmar kapısı, harika bir kapıydı.. Harika bir sahneydi...

5 yol savaşına gelince.... Evet başlarda bir savaş ambiyansı oldu ama bu yazı içinde ayrı ayrı olarak bir çok yerde bahsetmiş olduğum gibi görünürde bir savaş yoktu. Karakterlerin hikayesine yoğunlaşıldığından ortada büyük bir meydan muhaberesi yok gibi. 

Düşmanın dev askerleri neden bu kadar salak mı olmak zorunda.  Oysa mantık olarak muharebe alanında o kadar üstünler ki... Gerçi diyeceksiniz ki sanki düşman askerleride mesela insanlara karşı daha üstün daha savaşçı ve daha öldürücü görünmüyor mu....

Bu filme gelirkenki en büyük beklentim, miğferdibi savaşını gölgede bırakacak detay ve abartıda bir meydan savaşı olmasıydı. Filmin daha hemen başında çok da kolay bir şekilde Smaug ölünce kendi kendime dedim ki; evet süreyi makdimum olarak savaşa ayırmış. Ama işte finalde hakettiği yada bana göre kendi beklentimi karşılayamadı.

Thorin, Kili ve Bili'nin ölümleri çok dokunaklı ve incelikli işlenmiş sahnelerdi. ( cüce sevdiren)

Thorin'in delirmesi... Evet delirme sahneleri iyi ama delilikten kurtulmaya gelince....

Thranduil  aynen bildiğimiz gibiydi. Biraz yumuşadığını ve aslında sevgi ve merhamet sahibi olduğunu gördük.

Tauriel garibim gönlünü yanlış adama kaptırdı... 

Beorn,  keşke daha fazla sahnesi olsaydı.

Legolas, Bolg ile iyi bir final dövüşü olmuş. 
garibimin neden sürgünü seçtiği ve Aragorn'nun yanında takıldığını anladık... He öyle gidilir mi? 

Son olarakda ben mi yanlış hatırlıyorum. Fragmanda cücelerin buz üstünde warg sürücülerinden kaçtığı bir sahne vardı... Aynen makası yemiş, zaten işte tamda beni rahatsız edecek çocuksu bir sahne olacak tı diye düşünüyorum. Kesildiği iyi olmuş,


Yaw Azog arkadaşım, nedir bu hırs o ayrı bir konuda savaşsana adamım paso rol kesiyorsun...

Blog, bence sinema tarihinin en iyi karakterlerinden bir oldu. 
Şöyle bir bakıyorum atladığım bir karakter var mı diye
Filmi izlerken çok tedirgindim. Salon ortalaması bana göre 20 ila 26 arasındaydı. Tedirginliğim bu genç kitle yüzündendi. Hikayeyi biliyorlar mı, bu filmden ne bekliyorlar... 

Tedirginliklerim boşunaymış. Gençler sağolsunlar çıtları çıkmadan, telefonları çalmadan ve bence en önemlisi telefonları aydınlanmadan, hiç kesmeden izlediler...  

Bu son analiz aslında güzel bir film olduğunu özetliyor gibi.... 

Yukarıda yazdıklarım hep olumsuz. Ama bu kesinlikle benim beklentilerim ile alakalı. Aslında sadece beni bağlayan düşünceler... O yüzden bu okumayı filmi izledikten sonra yapmalısınız. O yüzden bunu hemen en başada yazıyorum. Dikkat spoiler içerir...

11 Haziran 2014 Çarşamba

Wes Anderson

Wes Anderson'un son Filmi The Grand Budapest Hotel filminden iki sahne...
İlkinde Efsanevi yerel Pastane Mendl!s in pasta paketi görülmekte... İkincisinde kötü adam efendisinden telefonla talimat alırken. Kiralık katilin masa üstündeki detaylara dikkat. ZigZag Division ( ZZ)  için filmi izlemelisiniz...

Bu harika filmde özenle hazırlanmış onlarca sahne var. Benden şimdilik sadece bu iki Parça...


28 Nisan 2014 Pazartesi

1920'li yillardan bir kac mobilya tasarimi

Yıl 1920'ler... Tasarımlara bir bakar mısınız? Nasıl bir dünyada yaşıyoruz sorusuna aslında nasıl bir mirası devralmışız diye sormak lazım. Modern olan nedir, ne zaman başlar...


Dev pastel manzaraları / kutuplardan seçmeler

http://blog.monocache.com/dev-pastel-resimler-zaria-forman/

19 Mart 2014 Çarşamba

Günün Videosu / Wes Anderson / Merkezi

Wes Anderson tarafından, çeşitli filmlerden kesilip koparılarak oluşturulmuş bir video. Yönetmenlerin obsesif derecedeki görsel estetik yaklaşımlarını anlamak için bu videoya bakmanız yeterli. Mükemmel merkezi çekim kullanımı ile yönetmenlerin her saniye için verdiği uğraş ve emeği bir nebze olsun anlayabiliyoruz. Bu süper kısa video, içinde bir çok sevdiğimiz filmden sahneler barındırmasıyla, an ve an bizi başka yerlere götürüyor